Sevgili erkekler ya da biraz Amerikanvari olmak isteyen bayanlar toplanın; her sosyal gruba, yaşa ve statüye uyacak anlamlı, romantik, duygusal, bir ömür boyu unutulmayacak ve karşı konulamayacak evlilik sözleri önerisi için beyin fırtınasına başlıyoruz.
Yıllardır birlikte gidilmedik bar, gazino, çay bahçesi, okul kantini, konser, sahil bırakmadınız ve nihayet artık eminsiniz. Evlilik teklifi edecekler için sevdiklerine söyleyebilecekleri anlamlı, romantik ve duygusal evlilik sözleri önerileri… Buyursunlar…
Aşk‘ın ne olduğunu biliyoruz artık. Romantik filmlerde, romanlarda, internette ve magazin dünyası sayesinde az çok idrak ettik. Şimdi sırada, bu aşkı kutsal bir bağ ile birleştirecek bir ömür boyu unutulmayacak evlilik sözleri var. Size evet mi diyecek? Hayır mı? Yoksa duymamazlıktan mı gelecek? Artık her ne olacaksa o üç saniyede vuku bulacak. Bu üç saniye size ömür gibi gelebilir. Göz bebekleriniz büyür, soluklar tutulur, o cevap gelene kadar sanki bu koca göbekli dünya dönmeyi bırakır. Peki ne söylemeli? Nasıl evlenme teklifi etmeli? “Evet” cevabını almayı nasıl hak etmeli?
Eskiden hayat daha kolaydı. Erkek, nikah yüzüğünü satın alır ve müstakbel gelin hanımın karşısına çıkardı. Amerikan filmlerinin etkisindeyse diz üstü çöker, Türk filmlerini seviyorsa bir ağaç altına gider, gelin kızımızın gözlerinin içine hülyalı hülyalı bakar ve sorardı:
Benimle evlenir misin?
‘Evet’ çığlığınızı duyar gibiyiz. Aşkı kutsal bir bağ ile birleştirecek o evlilik sözleri hayatımız boyunca beklediğimiz anlardan biri. İşte o evlilik sözleri uzun süre düşünülür, çoğu zaman ayna karşısında tekrarlanır.
Eskidenmiş erkekten beklenen evlilik teklifleri. Nihayet kadın ve erkeğin eşit olduğunu idrak ettik. En azından bir kısmımız… Madem öyle; kadın da evlenme teklifi edebilir. Yeter ki istesin! Yeter ki, evlenmek istediğinden emin olsun! Ama ne demeli, nasıl demeli? Bu iletişim çağında, artık bilgiye bu kadar kolay ulaşabildiğimiz zamanlarda, kuru bir ‘Benimle evlenir misin?’ teklifi zayıf ve demode kaçacaktır. Çoğu insan ambiyansa takılır, sürprizler yapmaya çalışır fakat göz ardı edilen şey, ne denileceği olur. Evlilik sözleri belki de müstakbel eşinizin aklından hiç çıkmayacak. O yüzden biraz romantik olmalısınız.
Öncelikle heyecanlanmamak ve her şeyi elimize yüzümüze bulaştırmamak önemli. En sevdiği restorana gidip, hiç beklemediği bir anda, sevdiği bir müzik eşliğinde dizlerinizin üzerine çöküp, “Hayat çok kısa ve ben bu kısa zamanın hiçbir anını sensiz yaşamak istemiyorum!” deyip, muhteşem evlilik sözleri listesine adınızı yazdırabilirsiniz. İkinci mekan önerim, sevgilinizin kendi evi olacak. Eğer sizde yoksa bir şekilde anahtarını alın ve o gelmeden evini süsleyin! Evlilik sözünüz: “O güzel yüzünü her sabah uyandığımda görmek, mis kokunu hissetmek, hayatım boyu gülüşünle aydınlanmak istiyorum.” veya “Her günümü seninle ömrüm her an bitecekmiş gibi, ama sevgimizin sonsuza kadar süreceğini bilerek yaşamak istiyorum” olabilir. Ve tabi ki son sözünüz “Benimle evlenir misin?”
Doğru an aslında kendinizi ve aşkınızı hazır hissettiğiniz andır. O anı yakaladığınızda hiç beklemeyin. Süslemeler, sürprizler hepsi birer teferruat. Onun aklına kazıyacağınız, evlilik sözleri olacaktır. Doğru anı yakaladıysanız; söylenebilecek çok söz var aslında. İçten olmak çok önemli! İşte size birkaç evlilik sözü önerisi daha: “Güneş benim için senin gözlerinde doğuyor. Benim dünyam sensin!”, “Ellerimiz ve kalbimiz birbirinden ömür boyu hiç ayrılmasın.”
Size kim hayır diyebilir ki!
Yine de işimizi sağlama alalım ve bütün ihtimalleri gözden geçirelim. Ne dersiniz?
Mekanın Evlilik Sözleri Önerisine Etkisi
Ağzında gümüş kaşıkla doğanlardansanız eğer; mesela tam da şu resimdeki gibi yalıda oturuyor ve semt muhtarına yıllardır ikametgah kağıdı olarak bu yalının adresini tescil ettirebiliyorsanız, işiniz bir nebze kolay olacaktır.
Alın hanım kızımızı ya da küçük beyi, yuvanıza getirin. Yalıyı görür görmez, gözleri ışıldayarak “evet, evet, evet” diye bağırmadıysa, kendisini yalının bahçesine indirin. Hala etkilenmiş görünmüyorsa, tebrikler. Maddiyattan ziyade maneviyata önem veren, parasız kaldığınız zamanlarda bile sizi destekleyecek birini sevmişsiniz. Diğer ihtimal ise; yalı görünce etkilenmeyecek kadar zengin birine denk gelmişsiniz. Her durumda, hedefiniz aynı olmalı. Çok zengin olduğunuz için mevsimin yaz olmadığını tahmin ediyoruz. Öyle olsa, bu teklifi Bodrum’da ya da başka bir sahil kenarında yapacaktınız. Madem mevsimlerden sonbahar, siz de erkekseniz ceketinizi, kadınsanız kombininize uygun hırkanızı, ceket ya da kürkünüzü sevdiceğinize verin. Gözlerinin içine baygın baygın bakarak “üşümüşsündür” deyin. Bu tek kelime, her zaman önce onu düşündüğünüzü açık seçik beyan edecektir. “Evli olsaydık bu halde dışarı çıkmana asla müsaade etmezdim” diyerek elinizi bir puan yükseltebilirsiniz.
Eğer yalıların sadece önünden geçen biriyseniz ve muhtar ikametgahınızı daha mütevazı mekanlardan bildiriyorsanız; denizi ve köprüyü aynı anda görebileceğiniz bir yere gidin. Ama yine de muhakkak deniz kenarı olsun. Çünkü deniz romantik olduğunuzu belgeleyecek, köprü ise “bu köprü gibi birbirimize bağlanalım” dediğinizde size görsel yardım sunacaktır. Espriyi beğenmez ve yüzünüze dehşetle bakarsa “buraya her gelen hep böyle saçma sapan şakalar yapıyordur” diyerek kesin dönüş yapabilirsiniz.
Hemen ardından bir ömür boyu unutulmayacak evlilik sözleri söyleyin: “Benimle evlenirsen seni her gün en az bir defa güldüreceğim. ”
Eğer İstanbul dışında, daha da fenası denizi olmayan bir şehirde yaşıyorsanız; en yakın su kenarına gidin.
Evlilik Sözleri Önerisinde Ters Psikoloji: Gofret Örneği
Hayat, çocukluktan kalma travmalarımızın etrafında dönüp duruyor. “Şeker yeme”, “Kola içme”, “iç bari en azından etrafa püskürtme” dediklerinde; tüm bu yasakları kırmak için ne çok istek duyardık. Yaşınız ne kadar kemale ermiş olursa olsun, çocukluğunuz peşinizi bırakmaz. Şimdi karşınızda evlilik, evlenme, öneri, teklif , gelinlik, damatlık ya da nikah şekeri dendiğini duyunca, kolayı suratına püskürtmüşsünüz gibi bakan biri varsa; hemen çocukluğunuzu zindana çeviren ağabeyinizin ya da ablanızın taktiğini kullanmalısınız. Bir zamanlar bütün enerjinizi size konmuş yasakları lehinize çevirmeye çalışan bir yavrucaktınız. Sizden en fazla üç beş yaş büyük, acımasız abla ya da ağabeyiniz “Bence bu gofreti sakın yeme! Yoksa akşam yemeğini yemek için midende yer kalmayacak, gofretin tadı bütün gece damağında kalacak ve hep daha fazlasını isteyeceksin” dedi. Siz, ormanda anasının yanından ayrılmış bir yavru ceylana rastlamış kaplanın şehvetiyle gofretin üzerine atladınız. Aynı karından çıktığınıza uzun zaman inanmak istemeyeceğiniz, ilerleyen yaşlarında miras yüzünden canınızı okuyacak, istemeye gittiğiniz veya sizi istemeye geldiklerinde, nişan merasiminde ve düğün gecenizde içip içip rezalet çıkaracak büyük kardeşiniz, sakladığı yerden çıkardığı gofretini yalayarak yemeye başladı. Bütün arzusu; size onu bir an evvel yedirip, sonrasında da imrendirerek eziyet etmekti. İşte bu çocukluk anınız, hayatınız boyunca size yol gösterecek bir rehber olmalı. Evlenmeyi göze aldığınız, çok sevdiğiniz, bütün ömrünüzü birlikte geçirmek istediğiniz sevdiceğinizin gözlerinin içine derin derin bakın. “Bu evlilik ne kadar tuhaf” deyin. “Her dakika ayaklarına masaj yapabilecek biri evin içinde, yemek yapmak istemezsen, senin yerine yapacak biri var ve ütü yapmak gibi sıkıcı işleri nöbetleşe halledebilirsin.”
Siz gofretinizi çıkarıp yerken, sevdiceğiniz imrenerek sizi dinliyor olacak.
Extrem Sporların İnsan Beynine ve Karar Verme Yetisine Etkisi
Bilim insanlarının, bilhassa gurbet ellerde yaptıkları araştırmalara göre; extrem sporlar adrenalin seviyesini arttırıyor. Dolayısıyla kan basıncı ve kalp hızı alıp başını gidince, bu hızlı değişim beyne fazla yük binmesiyle nihayetleniyor. Tıpkı bilgisayara aynı anda çok fazla iş yapmaya çalıştırdığımızda; kendini kapatması, gidip gelmesi ya da donup kalması gibi… İnsan beyni, hafazanallah kendini kapatmıyor ama doğru düzgün düşünme yetisini kaybediyor ve yönlendirmeye daha açık oluyor. Velhasılı, sevgilinizi paraşütle uçmaya götürebilir, şelaleden atlamaya yüreklendirebilir, köpek balıklarıyla yüzdürebilirsiniz. O, hayatta kalmak için bütün ilkel duyularını harekete geçirdiğinde, siz güvenli bir köşede elinizde yüzükle bekleyin. Ve şöyle deyin: “Benimle evlen. Eğer evlenirsen seni bütün tehlikelerden koruyacağım.”
İnanın; hiçbir şiir dizesi, aşk itirafı ya da yalı, bu etkiyi bırakmayacaktır. Ha ayrıca, adrenalin acıyı da azaltıp, ani enerji sağlayacağı için işiniz hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar kolay olacaktır.
Evlilik Teklifi Önerisinde Gelinen Son Nokta: Güzel Sözler
Geldik, zurnanın zırt dediği yere… Sakın klişe olmayın. Duygusuz olun, fazla gerçekçi olun, gerekirse evliliğin sağlığa, bütçeye katkıları diye makaleler okuyup, sizi tanıdığı güne lanet ettirin ama asla çok dile hele de internete düşmüş sevgi sözcüklerini kullanmayın. Ben çok bilsem zaten bunu okumam, gider kendime göre ederim bir evlenme teklifi dediğinizi duyar gibiyiz. Hemen bir ömür boyu unutulmayacak evlilik sözleri önerilerine başlıyoruz:
“Bunca yıldır birlikteyiz, hala aşk deyince aklıma sen geliyorsun. Sonsuza kadar aşkı aklıma getiren sen olur musun?”
“Sana her baktığımda hiç ölmeyeceğim zannediyorum. Benimle evlenirsen, bence gerçekten de ölmeyeceğim.”
“İngrid Bergman da kimmiş, Kasablanca da neymiş? Ne Elizabeth Taylor, Angelina Jolie ne Brad Pitt ne de Humprey Bogart bizim yaşadığımız aşkı yaşamadı. Evlensek ya biz?”deyiverin.
Aslında En Güzeli: Bir Ömür Boyu Unutmamak İçin, “Söylemeyin, Yapın”
Evliyken gidilen güzel yerlerin, düğün ve nikah anılarının, gece gezmelerinin, gündüz uykularının, buluşma telaşının sadece instagrama konulacak fotoğraflardan ibaret olmadığını bildiğinizi fark ettirin ona. Üşümesin diye gerçekten ceketinizi koyun sırtına, salonda uyuyup kaldıysa üstünü örtün, hasta olursa evine gidip çorba yapın, zor zamanında “hallederiz be, üzülme sen” deyin. Siz daha paraşütlü geziler ayarlamadan, şiirler ezberlemeden, ne etsem de bu teklifi cazip hale getirsem diye düşünmeden, o çoktan sizinle bir ömür geçirmek isteyecektir zaten.
Siz ne yaptınız? Ben bir ömür boyu unutulmayacak evlilik sözleri söyledim diyecek kadar iddialı mısınız yoksa aman dedik işte bir şeyler diyecek kadar mütevazı mı?