Gelin Alma Adetleri

En mutlu güne duygu yüklü bir ara verilir, damat gelin evine gelir ve gelinin babasından son bir kez izin istenir… İşte gelin ve damadın yeni hayatlarına atacakları ilk adımı daha da güzelleştiren gelin alma adetlerimiz…

Evlilik teklifi, kız isteme, düğün hazırlıkları, kına gecesi, davetiyeler… İşte tüm bu tatlı telaşın sonunda, bir gelinin hafızasına yer edecek hüzünlü ama bir o kadar da heyecan verici zaman gelip çatmıştır.  Gelinin damat ve ailesi tarafından evden alındığı dakikalardır. Baba evine yepyeni bir yolculuğa çıkmak üzere veda edilir. Düğün demek, yeni bir hayat demektir. Bu hayatın ilk adımı, bir gelinin baba evinden çıkması ile başlar. Bunu iliklere kadar hissedileceği anlar, eve veda edilen dakikalardır. Gelin alma adetleri vedasız ayrılığın olmayacağını anlatır. Düğün gününün buram buram hüzün kokan bu ayrılığı, mutlu sonla biten düğünlerin olmazsa olmaz bir parçasıdır.

Düğüne Saatler Kala…

İşte uzun zamandır hayali kurulan düğün gününün sabahı… Eğlence, başlamak için mutlu çifti bekliyordur. Damat tıraşı, gelin saçı… Büyük bir özenle bu özel güne hazırlanılır. Tüm eksikler tamamlanmıştır. Herkes eğlenmeye hazırdır. Gelin arabası da rengarenk çiçeklerle süslenmiştir. Artık tek eksik gelindir artık ve o da evde, damat ve ailesi tarafından alınmayı bekliyordur. Damat tarafı arabalarla konvoy oluşturarak gelin evinin yolunu tutar. Gelinin ailesi ise pencerede damat tarafını bekler ve gelişlerini görür görmez evdeki tatlı telaşı başlatırlar. Bu duygusal dakikaları daha da heyecan verici kılmak isterseniz, isteğe bağlı müzik de size eşlik edebilir. Bu konu sizin tarzınıza ve beğenilerinize bağlı; isterseniz davul ve zurna ile gidersiniz kız almaya, isterseniz Balkan müzisyenleriyle. Dilediğiniz müziği götürmekte özgürsünüz. Büyüyen bir ailenin sembolü olan gelin alma adetleri, ilk zamanlarda damat ve ailesinin gösteriş yapma amacı ile başlamıştır. Gelin alma merasiminin görsel bir şölene dönüşmesi, o zamanlar iki ailenin birbiriyle olan tatlı rekabetinden doğmuştur. Heyecanın, mutluluğun ve hüznün bir arada yaşandığı bu özel dakikalar, zamanla vazgeçilmez geleneklerden biri haline gelmiştir.

Gelin Evinde Tatlı Bir Telaş

Gelinin ailesi, damat tarafını beklerken son hazırlıkları kontrol eder. Bu sırada gelin ise çevresinde bekâr olan yakınlarının isimlerini ayakkabısının altına yazar. Geleneğe göre düğün bittiğinde ismi silinen kişi bir sonraki gelin olacaktır. Unutmamanız gereken bir detay ise düğün gününde gelinin bir şeyler atıştırabileceği, yakın arkadaşları ve ailesi ile sohbet edebileceği en rahat zaman, damat tarafının beklendiği zamandır. Son yıllarda düğün fotoğrafçıları, düğün gününde gelin ve damadın her anında yanlarında olmak üzere ayarlanır. Gelin alma zamanı ise her dakikası ölümsüzleşmesi gereken bir zamandır; çünkü gelin evinin tatlı telaşı düğün gününün en duygusal anlarından biridir.

İşte Damat Tarafı Göründü!

Damat tarafı konvoy halinde gelin evine vardığı zaman, önce seçtiğiniz müzik çalmaya başlar. Topluca arabalardan inilir ve bir anda evin önü adeta bir şenlik alanına dönüşür. Damat tarafı müzik eşliğinde oynarken, gelini alacak olan ekip kapıya doğru yönelir. Bu sırada gelin evinde bir kişi kapıyı açmamakla ve damadın ailesini zora sokmakla görevlidir. Bu kişi genellikle gelinin kardeşi olur. Damat tarafı nasıl kız alacaklarını, gelin tarafı ise kızı kolay kolay vermeyeceklerini kanıtlamalıdır. Önce damat, görevli kişiden kapıyı açmasını ister. Siz kapıyı tutmasını istediğiniz kişiyi daha önceden tembihlediğiniz için damada kapıyı kolayca açmamak konusunda ısrar eder. Heyecanın üst noktalara ulaştığı bu an, damat tarafının ikna etme çabaları ile eğlenceli dakikalara sahne olur. Bu süreç damat tarafı elini cebine atmadan bitmez. Damadın eve girmek için kapıyı tutan kişiye verdiği paraya halk arasında kapı parası denir. Bu esnada gelinin babası kızına sembolik bir harçlık verir, gelin ise bu harçlığı ayakkabısının içine koyar. Daha sonra gelin, babası tarafından beline bağlanan kırmızı kuşak ile bekler. İki kere dolanıp üçüncüsünde bağlanan kırmızı kuşak merasimine, baba ile kızının duygusal dakikaları eşlik eder. Günümüzde kırmızı kuşak bağlama pek tercih edilmese de siz adete bağlı kalmak isterseniz, farklı kuşak modelleri ve renklerini deneyebilirsiniz.

Veda Zamanı Geldi…

Bütün maddi ve manevi zorlukları başarıyla geçen damat, kapıdan içeri girip gelini gördüğünde artık heyecan yerini hüzünlü dakikalara bırakmıştır. Damat tarafı – genellikle kayınvalide- geline takı takarken, gelin tarafı ise damada hediye verir. Genellikle damada verilen bu hediye, saat olarak tercih edilir. Gelin alma sırasında verilen bu hediyeler, iki tarafın birleşmesini ve büyük bir aile olmasını sembolize eder. Bu sırada gelinin çeyiz sandığının üstüne oturan kardeşine de para verilir, bu da sandık parası olarak bilinir. Artık veda zamanı gelmiştir; damat, gelinin babasından son bir kez izin ister ve baba ise bu mutlu beraberliğe rıza verdiğini dile getirir. Tüm bu telaşın ve heyecanın arasında zor tutulan gözyaşları burada sel olmaya başlar. Kına gecesinde zorla ağlatılan gelin, bu dakikalarda ağlamakta pek zorluk çekmeyecektir.

Gelin alma adetleri bazı yörelerde değişiklik gösterebilir. Bu değişiklikler, özellikle gelin evden çıkarılırken daha belirgindir. Örneğin, yeni evi bereketten, evliliği güzelliklerden eksik olmasın diye gelinin başından şeker dökülür. Bazı yörelerde ise gelinin önüne ya da ayakkabısının içine buğday serpilir. Öte yandan, farklı yörelerde ortak yapılan adetlerin farklı nedenleri olabilir. Evden çıkarılmadan önce gelinin önünde çömlek kırmak, bir yörede istenmeyen huylarını eski evde bırakması için yapılırken, başka bir yörede çiftin mutluluğuna nazar değmemesi için yapılır. Bazı yerlerde çömlek kırmak yerine, geline kendi kırması için bir cam bardak verilir. Sıkça görülen bir diğer gelin alma adeti ise evden çıkmadan önce geline ve damada bal yedirilmesidir. Bu geleneğin amacı, çiftin yeni hayatlarının huzur dolu ve ‘şeker tadında’ geçmesini sağlamaktır.

Damat, gelini evden çıkarırken, varsa gelinin erkek kardeşine kapı parası vermelidir. Daha sonra gelin babasının koluna girerek duygu yüklü bu anın sonunda eve veda eder. Gözyaşları burada sel olmaya başlar. Arabalara yaklaştıklarında damat tarafı, şarkılar ve danslar eşliğinde kutlamalara başlar. Gelin ve damat da yakınlarının arasında eğlenceye katılır. Damat tebrik edilir, arabaya ilk önce gelin bindirilir. Bazı yörelerde arabaya bindirilen geline ayna tutulur. Ayna, gelinin yeni hayatının aydınlığını ve ferahlığını temsil eder. Bu sırada düğün konvoyu için hazırlanan renkli mendiller – havlu ya da tülbent de tercih edilebilir- araba aynalarına takılır. Bu geleneğin amacı, düğüne ya da nihaka giden yol boyunca konvoyun kendini gösterecek olmasıdır. Kutlamalar eşliğinde düğün gününüzün programına göre yola çıkılır. Konvoy, aynı zamanda korna sesleri ve selektör ile de düğün coşkusunu yol boyunca sürdürür. Genellikle düğün konvoyunun önü çocuklar tarafından kesilip bahşiş istenir. Bu noktada, önceden hazırlık yapmak faydalı olabilir.

Telaş, Heyecan, Hüzün… Ve Mutlu Son!

Yeni hayata geçişin ve aileye veda edişin en can alıcı dakikaları geride kalmıştır artık. Damat artık gelini koluna takmıştır ve geçmesi gereken tüm sınavları başarıyla geçmiştir. Gelin ve damat, yeni hayatlarında beraber yürüyecekleri upuzun yolun ilk adımını atmıştır. Geriye bu güzel anlarda huzur ve mutlulukla eğlenmek kalır…

Siz de bu en özel gün ile ilgili unutulmaz anılarınızı, farklı yörelere ait bildiğiniz gelin alma adetlerini bizlerle paylaşabilir, yorum yapabilirsiniz.

Düğünün İçin En Uygun Fiyatı Al! Kategori seçerek düğünün için arama yapmaya başla!