Düğün mekanı neresi olursa olsun, bir Türk düğününde etrafınıza baktığınızda mutlaka bu kişilerden birini görebilirsiniz.
Düğün davetiyesini gördüğü an, kimi gece boyunca dans edeceği için sevinir, kimi de düğünü zorunlu olarak katılacağı bir davet olarak görür. Kimisi için de ilk sorun, ne giyeceği olur. Düğün mekanı değişse de düğündeki hallerimiz çok değişmez. Sizin için düğünlerde görülen 11 davetli tipini analiz ettik. Bakalım hangileri size tanıdık gelecek.
1.Görümce Topuzuyla Süslü Hanımlar
İçindeki assolisti dışarı çıkarmayı düğünlere saklayan bu hanımlar, düğüne en abartılı hazırlanan elti ve görümceye bile topuzlarıyla meydan okurlar. Kimi zaman kuş yuvası, kimi zaman simli saç spreyi yardımıyla disko topu modeliyle karşımıza çıkar ve sürreal bir makyajla saçlarını tamamlarlar.
2.Pistten Alınamayan Çocuklar
Gelinlik, nişanlık, takım elbise giyerek düğüne gelen bu küçük insanlar, düğün sahiplerinin ve orkestra elemanlarının kabusu olur. Düğünün romantizmi, düğündeki çocuk sayısıyla ters orantılı olarak değişir. Düğün onlar için arkadaşlarıyla buluştukları kostüm partisi, düğün mekanı da büyük bir oyun alanıdır. Yüksek bir enerjiyle pistte sürekli koşarak başladıkları düğün, pistten zorla alınmaya çalışmaları ve yeterince sıkıntı yarattıktan sonra sandalyede uyumalarıyla son bulur. Bebekler masadan ayrılamadıkları için daha az rahatsızlık verirler ve elden ele dolaşmaktan yorulup daha erken uyurlar.
3.Yemekli Düğün Mekanı Gurmeleri
Taktığı çeyrek altının parasını yemekle çıkarmaya çalışan bu davetlileri, servis konusundaki sabırsız tavırlarından tanıyabilirsiniz. Düğünden çok servisin hızına ve yemeklerin lezzetine odaklanır, gözlerine kestirdikleri garsona düğün boyunca özel isteklerde bulunup sıkıntı yaratırlar. Düğün sahipleri için düğün ne kadar özel bir gün ise, kendileri için de yemek ve içmek konusunda potansiyellerini test ettikleri özel bir gündür.
Yemek servisinin bittiğinden emin olmadan masadan kalkmazlar. Servisin kapandığına ikna olduktan sonra rahatlar ve yediklerini biraz sindirip pastaya yer açmak için oynamaya kalkabilirler.
Düğün yemekli olmasa bile onları tanıyabilirsiniz. İkram edilen her şeyi alabilecekleri son sayıya kadar alıp bir kısmını yanlarında götürmeye çalışırlar.
4.Küçük Kadın Gibi Görünen Ergen Kızlar
Okulda ve günlük hayatta izin verilmeyen her türlü makyaj, saç ve giyim tarzını aynı anda uygulayan ergen kızlar, deneysel görünümleri kadar tavırlarıyla da dikkat çekerler. Yarım metre topukların üzerinde dengede kalma çabasına “çok iyi göründüğümü biliyorum” bakışları ekleyerek yürürler. Kuaförde annesi meşgul olduğu için özgürce istediği saçı ve makyajı yaptıran ergen kızlar, uzaktan bakıldığında küçük birer kadına benzer.
Aynı yaş grubundaki erkekler, genellikle isteksiz geldikleri düğünde masalarına sinmiş telefonlarıyla oynayarak düğünü geçirirler. Bu nedenle varlıkları hissedilmez.
5.Piste Damga Vuran Akraba
Figürlerini sergilemek için düğünleri iple çeken ve o büyük an gelince gurur içinde piste çıkan erkek akrabalar, gerçekten de düğünün en unutulmaz anlarını yaşatır. Birbirinden ilginç yöresel oyunları ve en tuhaf figürleri bir performans sanatçısı ciddiyetinde sergilerler. Müzik konusunda isteklerini çaldırmak için orkestrayı kontrolüne aldıktan sonra uzun süre pistten inmeleri mümkün olmaz. Gelin ve damadı, “Sade bir nikah mı yapsaydık?” diye düşündürecek kadar utandırabilirler. Pistte gururla oynayan akrabalar, birbirini dürterek izleyen davetlilerin ilgisini üzerlerinde hissederlerse işler çığırından çıkar ve ilk kez o anda denenen, doğaçlama figürler görülebilir. Solo gösteri yapabildikleri gibi, kendilerine uygun oyun eşi buldukları zaman aynı hevesle grup olarak da performans gösterebilirler.
6.Oğluna Kız Bakan Anne
Oğluna kız bakan anneler için, düğün adeta bir gelin fuarıdır. Çevredeki her genç kızın ‘seç, beğen, al’ şeklinde kendilerine sunulduğunu düşünürler. Müziğe ve oynamaya kendileri hiçbir zaman kaptırmaz, “Gençler eğlensin, biz işimize bakalım” bilincinde davranırlar. Pistteki genç kızları alıcı gibi inceleyen anneler, kimi zaman kızın annesiyle sohbete girerek, kimi zaman kızla iletişime geçerek alttan alta piyasanın nabzını tutarlar.
7.Herkesi Oynamaya Kaldırmaya Çalışan Teyze
Bireysel olarak pistte sergilediği figürlerden çok, her 30 saniyede bir oturanları oynamaya çağırmasıyla dikkat çeker. Oynamak için havaya kalkan parmaklarını bir iki şıklaktıktan hemen sonra, eliyle birine “gel gel” yapar ya da kenarda oturanları oyuna kaldırmak için çekiştirir. “Gelin valla burası çok güzel” şeklinde bir ikna çabası içindedir. Onun için mutluluğun tablosu herkesin pistte bir arada oynamasıdır.
8.Çanta Nöbeti Tutan Büyükanne
Sandalyeye sabit olan bu babaannelerin yanında düğün ilerledikçe dev çanta yığını oluşur. Önemli bir görevleri olduğu için etraflarındaki eğlenceye tam konsantre olamazlar. Çantaların güvenliğini tam anlamıyla sağladıklarını göstererek, aile bireylerini “hadi sen de oyna” diye ara ara masadan uzaklaşmaya teşvik ederler.
Yüksek müzik nedeniyle çok sohbete girmezler. Herkesi oturdukları yerden izler ve bakışlarıyla bir güvenlik müdürü gibi tek tek hafızaya kayıt ederler. Geline kimin hangi takıyı taktığını en iyi bilen kişiler arasında gösterilebilirler.
9.Gelinin Kız Arkadaş ve Kuzenleri
Kendi arasında geline yakınlık konusunda sürekli bir rekabet yaşayan düğünün en aktif grubudur. Hepsinde “gelinin en yakınıyım, o zaman en çok ben süslenmeliyim” prensibiyle düğüne hazırlandıkları gözlenir. Dekolte, sim ve cep telefonu ortak özellikleridir. Hazırlanma sürecinde birbirlerinden farklı olmak için uğraşsalar da hep birbirlerine benzerler. Düğünde çalan pop müziklerde pistin boş kalmamasını sağlamak onların görevidir. Düğünde fotoğrafçı yokmuş gibi düğünü cep telefonuyla kayıt altına almaya çalışırlar. Kendi aralarında fısıldaşmaları ve toplu halde bir yerlere gidip gelmeleri ile gizemli görünürler. Düğünde olup bitene, yaşanan tüm aile içi dedikodu malzemelerine en çok onlar hakimdir. “Ayakkabıya isim yazılacak, gelin çıkacak, gelin çiçeği atılacak” gibi hep bir telaş içinde ve birbirleriyle itişerek düğünü geçirirler.
10.Takısını Takıp Giden İsteksiz Amca
Düğüne bir görev olarak gelen ve zerre eğlenmeyen amcaları görmek, ancak düğünün ilk yarısında mümkün olur. Çünkü kendileri takı törenini bile beklemeden takılarını takar ve bir bahane gösterip erkenden giderler. Bilmiş ve asabi tavırlar ile etrafa verdikleri direktiflerle bu kısa sürede bile iz bırakabilirler. Düğün yemekliyse hızlı yemek yemelerinden tanıyabilirsiniz. Düğünün eğlenceli ve romantik bir etkinlik olduğunu tamamen yok sayar, bir para toplama buluşması olarak gelirler. Tapu dairesinde harç yatırırken yaşadığı duygu ile aynı ruh hali içinde düğünü tamamlarlar.
11.Ağlayan Gelin Annesi
Evlenmesi için kızına her gün baskı yapan, adaklar adayan gelin annesini; düğünde kızının evlenmesiyle ilgili pek de niyeti yokmuş gibi kırılgan, hüzünlü ve nazlı tavırlar içinde görebilirsiniz. Kızının bir türlü evlenmemesi kronik stres yarattığı için düğünde gelen rahatlamayla süzülen mutluluk gözyaşları, “ayrılık çok zor” ya da “ne zaman bu kadar büyüdü?” gibi naif bahanelerin ardına saklanır.
Gelin annesi ne kadar hüzünlü ise, damat annesi de o kadar vurdumduymaz tavırlarla düğün için harcanan parayı pistte oynayarak çıkarır ve organizasyon müdürü gibi davranır.