Osmanlı’nın haşmetli saraylarında elmaslar, zümrütler, altınlar süslerdi kadınları. Ne olaylar vuku bulduysa sarayların en karanlık odalarında kadınlar kadar kadınların üzerindeki değerli elmas küpeler de şahit oldu tüm yaşananlara.Takılar vazgeçilmezdi onlar için. Çünkü takılar güçtü, ihtişamdı, zarafetti. Tıpkı diğerleri gibi elmas küpeler de onların üstlerinde değerlerini buldu ve onların vazgeçilmezi oldu. Elmas küpeler tüm zarafetleriyle sallanırken kulağında, Osmanlı kadını tüm öz güveniyle zenginliğini sergiledi etrafa…
Ne Kanuni’nin, uğruna kendi oğlunu feda ettiği Hürrem ne de Mimar Sinan’ın adına cami yaptırdığı ve asla kavuşamadığı Mihrimah Sultan vazgeçebildi elmas kolyelerden, küpelerden… Osmanlı döneminde bir İngiliz Elçisinin eşi olan Leydi Mary Wortley Montagu her ne kadar “Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır.” dese bile saraydakilerin elmasa olan düşkünlüğü tartışmaya mahal bırakmaz bir gerçekti. Küpeler Osmanlı kadınının saçlarının güzelliğine vurgu yapıyor, kıyafetini de ortaya çıkarıyordu. İşte bu yüzdendir ki elmas küpeler Osmanlı kadınlarının tarih boyunca asla vazgeçemediği takılar oldu. Osmanlı kadınlarının güzelliğine güzellik katan bu değerli elmaslarla bezeli küpelerin yerini hiç bir şey doldurmadı, dolduramadı.
Küpeler sallantılarına göre kategorilere ayrılırdı. Çift sallantılı küpeler “pay-ı çift”, üç sallantılılar “üç ayaklı” olarak tanımlanırdı. Dönem dönem elmas küpenin de modelleri değişiklik gösterdi ve elmas küpe modası sürekli değişti. Ortası elmas çevresi ise açılmış bir çiçeğin taç yaprakları gibi değerli taşlarla çevrelenen küpeler her dönemin gösterişli küpeleri iken, ortada irice bir elmas ve çevresinde sıralanan daha küçük boyutlardaki elmaslardan gül küpeler de özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda moda oldu.
Elmas küpeler itibar, gösteriş ve asaletin simgesiydi Osmanlı kadını için. İşte bu yüzdendir ki kolye ve yüzükler gibi elmas küpeler de Osmanlı kadınlarının çeyizlerinde en pahalı parçalar oldular çoğu zaman. Sultan Abdülmecid’in kızı Münire Sultan evlenirken nişan armağanları arasındaki en dikkat çeken takılardan birisi de üstü tek taş elmas olan salkımlı bir çift küpeydi. Osmanlı’nın en güçlü kadınlarından biri olan Kösem Valide Sultan’ın boğulduğu sırada kulağındaki elmas küpeler için ise Kahire’nin bir yıllık geliriyle alınmış olduğu söylentileri dolaştı kulaktan kulağa…