Geleceği anlamlandırmanın bir başka yolu olan tarotun tarihi oldukça gizemlidir. Romanlar, Araplar ve İtalyanlar arasında kime ait olduğuna dair söylentiler bulunur.
Hakkında bakış tarzından, gerçekliğine kadar pek çok rivayet ve görüş olan tarot fali tarihine kısa ve eğlenceli bir yolculuk yapıyoruz
Tarot fali tarihi çook çok eskilere dayanmaktadır. Ancak tarotun gerçek tarihi, aynı kartlarının anlamları gibi oldukça gizlidir.
Kökeni yüzyıllar öncesine kadar dayanan tarot falının, Orta Çağ’ın sonlarına doğru ortaya çıktığı bilinmekle birlikte, hakkında çok kesin olmayan rivayet ve görüşler bulunuyor.
Bununla ilgili ilk görüş, tarot falının yerleşik bir yaşama sahip olmayan Roman halkı tarafından Avrupa’ya getirildiğidir. Ancak bu görüşün kesinliği oldukça zayıftır. Çünkü Çingenelerin Avrupa’da bulunduğu tarihten neredeyse bir asır kadar önce tarot Avrupa’da biliniyordu.
Bir başka görüşe göre ise tarot Arap kültürünün bir parçasıdır. Bu görüş İspanya’ya giren ve bir süre burada yaşayan Arapların, bu kartları Avrupa’ya taşıdığını savunur. İspanya’da yaşayan Arapların böyle bir değişimi gerçekleştirmiş olmaları elbette mümkündür. Ancak düşünün eğer tarot gerçekten de Araplara ait olsaydı ünü sınırları aşan “Binbir Gece Masalları’nda bunu hiç görmez miydik?”
İnsan yaratılışı itibariyle hep geleceğini merak eder. Geleceğini öğrenmek için yüzyıllar boyu türlü türlü yöntemler geliştirmiştir. Bizim kültürümüzde de bunun yansımasını çok net şekilde görüyoruz aslında. Türk Kahvesi içtikten sonra fal kapatmak âdettendir bilirsiniz. Sonuçta “Fala inanma, falsız da kalma.’’ demişler. Bu nedenle de tarot zamanla kişileri psikolojik olarak olumlu etkilemek için kullanılmaya başlanmıştır. Yani kısacası tarot falı tarihi günümüze kadar taşınmışsa bunun nedeni budur.
Tarot destesi 78 adet karttan oluşur. Destedeki 22 kart “Major Arcana” (Büyük Gizem), geriye kalan 56 kart ise “Minor Arcana” (Küçük Gizem) olarak tanımlanır. Minor Arcana’nın kökeninin Asya, Major Arcana’nın ise İtalya olduğu düşünülmektedir. Uygulamada Major Arcana kartları üzerinde yer alan sembol ve simgeler eski dinlere ait öğretileri çağrıştırır ve yaşamla ilgili sorulan sorulara evrensel bir bakış açısı getirir. Genelde özel ve anlamlı durumları anlatır. Burada bulunan kartlar, gerçek hayattaki derslerin manevi anlamlarını işaret eder. Ayrıca bakılan kişinin psikolojik karakterini ve manevi duygularını da yansıttığı söylenmektedir.
Minor Arcana kartları ise daha çok gündelik yaşam içinde yer alan, ilişkiler, aile, iş, eğitim, sağlık, başarı, mutluluk gibi kavramları temsil eder ve diğerine göre olaylarla ilgili daha yüzeysel ve kısa vadede yorumlamalara sahiptir. Hayatın maddi ve gerçekçi yönünü gösterirler.
Tarot kartları yüzyıllar boyu değişik kültürlerde değişik şekillere bürünmüştür. Kökeni hakkında tartışmalar yapılmıştır. Ancak tuhaf olan tarot falı tarihi boyunca sembolik figürleri hiç değişmemiştir.
Tarot kelimesinin kökeni hakkında da çeşitli görüşler bulunur. Fransızca “taraux” veya Arapça “tarh” kelimelerinden geldiği düşünülse de Tarot kelimesinin kökeninin İtalyanca’ya dayandığı en yaygın inanıştır. Zaten kartların bugünkü isimleri de İtalyanca’dır. İtalyanca’da kartlara ilk başta “carde da trionfi” (koz kartları) adı verilmiş, 16. yüzyılda ise “tarocchi” (tekil tarocco) kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. Yine bir başka görüş de Minor Arcana kartlarının, günümüzde bilinen iskambil kartlarının atası olduğu şeklindedir.
Bugün hala kullanılmakta olan tarot falı kartlarının üzerindeki resimlerin oluşturulmasında, MS 618 yılında Çin’de yaşamış olan Tang hanedanının kullandığı paralardan esinlenildiği de rivayetler arasındadır.
20.yüzyılın başlarında tarota olan ilgi bir anda artar. Arthur Edward Waite’in buna katkısı tabi ki yadsınamaz. Waite, tarot kartlarıyla bir oyun geliştirir. Bu oyunla birlikte kartlar resimlendirilir ve bu şekilde fal açan kişiye ilham konusunda yardımcı olur. Waite sayesinde daha da popüler hale gelen tarot falı, belirli bir düzene göre açılır ve yorumlanır. Günümüzde en yaygın kullanılan açılımın “Kelt Haçı” veya “Keltik Çapraz” olduğu biliniyor.
Tarot Falı Nasıl Bakılır?
Tarot falı bakarken hem ruhen hem de fiziksel olarak hazır olmak gerekir. Kart destesinin iyice karıştırılması önemlidir. Kartların iyice karıştığına emin olmak için kartlar üçe bölünür ve sırayla toplanır. Ardından kartlar seçilmek için yayılır. İlk olarak 7 tane kart seçilir. Diğer kartlar toplanır.
Çok farklı tarot açma yönetmeleri vardır. Bunların en yaygını 7’li açılımıdır. Bu tarot falı açılımında ilk kart ortaya yerleştirilir, sağ üstten başlayarak sağ kısma iki, üç ve dördüncü kart dizilir. Sol alttan başlayarak sol kısma ise beş, altı ve yedinci kart dizilir.
Kartların yerleştiriliş şekline göre, birinci kart, ilişkinin şu anki durumunu gösterir. Sağ kısma dizilen iki, üç ve dördüncü kart soruyu soran kişiyi, sol kısımdaki beş, altı ve yedinci kartlar ise soruyu soran kişinin partnerini sembolize eder.
İlk önce birinci kartın anlamı yorumlanır. Burada ilişkinin içinde bulunduğu şartlar ve durum anlatılır. Eğer ilişkide herhangi bir problem bulunuyor ise, bu kart problemin yarattığı atmosfer hakkında bilgi verecektir. Bu kart yorumlandıktan sonra sırayla karşı karşıya gelen kartlar birlikte açılarak yorumlanır.
Sonra sırayla karşı karşıya gelen kartları birlikte açarak yoruma devam ediyoruz. Kafanızı karıştırmamak için hangi kartları açacaksınız söyleyelim. İlk olarak yedinci ve ikinci kart açılır. Bu iki kart soru soran kişi ve partnerinin hislerini, düşüncelerini, birbirlerine olan bakış açısını gösterir. İkinci kart soru soran kişiyi, yedinci kart ise partnerini sembolize eder. Burada çıkan karttaki sembole göre yorum yapılır ve sıradaki kartlar açılır.
Yani altıncı ve üçüncü kartlar. Bu iki kart, soru soran kişi ve partnerinin içinde bulunduğu durum hakkındaki endişe, beklenti ve hayalleri gösterir.
Burada da üçüncü kart soruyu soranı, altıncı kart ise partneri sembolize eder. Bu iki kartı da yorumladıktan sonra beşinci ve dördüncü kartlar açılır. Bu kartlar ilişkinin gidişatı ile ilgili sergilenecek tutum ile ilgili tavsiyeleri içerir. Bu ilişkide ya da var olan sorun karşısında takınılması gereken tavır ve izlenmesi gereken yol konusunda kişiye yardımcı olur.
Tarot kartları ile fal açarken, sorulacak soruların da büyük önem taşıdığını unutmamak gerekir. Mesela, cevabı evet veya hayır olan sorular sorulmaz. Çünkü tarot kartları içinde bulunulan bir durum veya konuyla ilgili kişiye yardımcı olup yol göstermeyi amaçlar. Tarot kartları kaderi baştan yazmaz. Tarot kartları ile gelişen olaylar karşısında alınabilecek tedbirler ve izlenecek yollar belirlenebilir.
Bunların dışında tarot falı açarken yapılması gerektiğine inanılan çeşitli ritüeller de vardır. Örneğin; hep aynı yerde bakmak, bakımlı ve özenli olmak gibi. Bazıları kartların sadece kadife veya ipek örtü üzerinde açılması, kaldırırken de onlara sarılarak kaldırılması gerektiğini söyler. Aynı zamanda tarot güneşli ve aydınlık havalarda bakılması gerektiğini söyleyen de vardır. Bu kişiler yağmurlu ve karanlık havada açılan kartların daha keskin ve olumsuz çıkabileceğini öne sürerler.
Aslında sanıyoruz ki bizim için tarot falını bu kadar gizemli ve mistik kılan biraz da hakkındaki bu kesin olmayan rivayetler..
Tarot fali tarihi ne olursa olsun yüzyıllardır birçok kültürde değişmeyen sembolleri ve figürleri ile hala yerini koruyarak, aradığımız bazı yanıtlara ışık tutmaya, kılavuzluk etmeye devam ediyor.